Bilimdamları ile güneşlenebilir olan gezegenlerin suyundaki suyun yüksek olduğu görülmektedir.

Karnegi (Carnegie) Astrofizik Günlük Mektupları'nda yayınlanan dünyaya ait 22 milyon ışık dünyası ve GJ 667Cc ismi verilen gezegen, bir gezegen sisteminin içerisinde yer alıyor. Dünyanın gezegen atmosferi ve yeryüzü ile dünyadaki ortamlarda sıcaklığın sahip olduğu düşünülüyor. Yeni Güney Galler üniversitesinden Chris Tinney bu gezegenin “yaşanabilir bölge” denen bir şeyin yer aldığını, yani kendi güneşinden gelen uzamış ömrünün elverecek ve sıcaklığını sulamayauna imkan verebileceğini söyledi. Chris Tinney.

Geçtiğimiz Eylül ayında Avrupa Astronomik Araştırma Kurumu'unuz gözlem aracıdır. 50 yeni güneş sistemi dışı gezegen keşfetmişti. Bunlardan 16'sı 'Süper-Dünya' denilen dünya kütlesinin 1 ile 10 kat büyüklüğü kütleye sahip gezegenlerdi.

Keck Gözlemevinin yüksek olması Echelle spektografından elde edilen rekoruyla yeni olan Karnegi (Carnegie) gezegen bulan spektografın üzerindeki incelendikten sonra, daha önce GJ 667C gezegenin ilerlem hareketinin uygulandığı yeni bir teknikle sunar.

Araştırmacılar bu Gj 667Cc adı verilen yeni gezegenin yörüngesinin 28.2 gün olduğunu ve dünyanın 4.5 katı büyüklüğünde bir kütlesi olduğunu tahmin ediyorlar. Dünya’nın güneşten aldığı ışığın %90’ı kadar ışığı kendi güneşi olan Gj 667C’den aldığını, fakat bu aldığı ışığın büyük bir kısmının kızılötesi olduğunu dolayısı ile gezegen tarafından çok daha fazla emildiğini belirtiyorlar. Ayrıca bu gezegenin dünyanın güneşten aldığı kadar enerjiyi kendi güneşinden almasının uygun bir ısı oluşturduğunu, kayalık bir yapıya sahip ve suyu tutacak nemli bir atmosferi varsa muhtemelen renginin tıpkı gün batımı gibi kırmızımsı olabileceğini sözlerine ekliyor Chris Tinney.

ASGARDIA

İSTANBUL / TÜRKİYE

TOPLANTISI BİLGİ İÇERİKLİ TOPLANTI DETAYLARI

Dünya Coğrafyasında yer alan güzel Ülkem TÜRKİYE topraklarımda en iyi yer alan detaylar.

ilk buluşma toplantımız büyüklüğü.

Jüpiter 'in ta sesiyle gördüm. o kadar net tiki gövdesinde yer alan iki şeritli çizgi ve büyük fırtına lekesi çok etkiledi beni. Jüpiter'den yansı ışığı ve ona dedim ki; Bu zamana kadar Atlas kitaplarından olmalı diye Jüpiter bilgisi gerçekmiş.

İşte İstanbul'da yapılan ilk toplantımızda Miss Lena De Vinne ve Miss Anna Grigg görünce ASGARDIA UZAY ÜLKEMİZİN sanal ortamdan reel ortama taşındığına bir kez daha emin oldum.

Yarının Dünyası ASGARDIA gerçekliği için mücadele etmenin amacına inanıyorum, lakin ne IGOR ASURBEYLİ, ne Lena, ne ben ve sizler bireysel hareket eden CANLI varlıklar tek başına bazı şeyleri başaramaz . Keşke zorlu hayat koşullarının engellerini hepiniz aşarak bu büyük buluşmaya katıla bilseydiniz. Lakin size kırgın değilim inanıyorum ki yarınlarda hep birlikte büyük ilkleri hayata geçirmeye devam edeceğiz.

ilk Oy lamamız spontane gelişti

Şu kelimeler ile yapıldı .

Mıss Lena De Wınne sunum görselini İlgilizce anlatacağı için çevirinin aynı anda ingilizcesi olmayan vatandaşlarımıza  aktarılması adına bir öneride bulundu . öneri ise sandalyede oturan Uzay Ulusu İnsanlarımızın iki bölme ayrılması yönündeydi , Sunumu Türkçe diline çeviri yapacak olan kişinin Miss Lena ile eş zamanlı yapılmasını talep etti .

El kaldıran ve konuşma izni alan kişi kendini tanıtarak " Koray Erhan DOĞRUL " ve mesleki branşını söyleyerek,

" Asgardia Ulusu gücünü birliğinden alır. İngilizce konuşmayı anlayan vatandaşlarımız,   İngilizcesi yeterli olmayan vatandaşlarımız ile birlikte kendi lisanımızda ikinci kez konuyu dinleme nezaketinde bulunabilirler mi ? Hepimiz şuan oturduğumuz sandalye de oturabilir miyiz ?   Asgardia Ulusu insanlarımızın oylamasına sunuyorum oldu ve mutlulukla kabul edildi .

Miss Lena De Vinne  ASGARDIA sunum kürsüsün'de çoğunluğumuzun Oylama ile kabul ettiği ASGARDIA UZAY ÜLKESİ'nin AVUSTURYA'nın Başkenti  Viena 'da gerçekleştirilen görsel ve eşitsel Marş dinletisi ile konferansa başladı.

Hepimizin takip ettiği ASGARDIA vizyonunun ve yasama organları hakkında bilgi paylaşımında bulundu .

Bunlar kısaca:

* Uzayda yer çekimsiz ortamda yaşam koşullarının zorlukları ve aşılması gereken engeller .

* Uzayda bitki yetiştirmenin dünyadakinden daha zor fakat doğru koşullar ile bunun yapıla bileceği görsel ve işitsel video.

* Uzay 'da geri dönüşümün ne kadar önemli olduğu ve bu konunun hayati önem teşkil ettiği

* İlk süreçlerde Nasa ile ortak çalışılacağı

* Parlamenter sistemin tam olarak oluşturulması için sürecin hızlandırılması adına çalışmaların halen yürütülüyor olduğu

* Pasaportların örneklerinin yapıldığının ve bu konuların dünya ülkeleri başkanları ile olan anlaşmaların halen devam ettiği şuan için aktif hale gelmesi adına çalışmaların sürdüğün

* Uzay ortamında insanlığın halen çözmesi gereken engellerin olduğunu, Bu konular arasında  özellikle canlı varlıkların metan gazı ve koku sorunlarının engellenmesi adına çalışmaların diğer uzay kurumları tarafından çözüm aşaması için çalışıldığını ve bizler içinde önemli bir konu olduğunu

* Asgardia Uzay Ülkesinin kurulması için hassaslıkla durulması gereken konulardan birininde maddi imkanlar olduğunu ve finans sağlayacak kişi , kurum ve projelerin hayata geçirilmesi adına aşamalardan geçmemiz gerektiğini ve bunun için hepimizin sorumlu olması gerektiğini

* Takvimimizin 13 aydan oluştuğunu ve Asgardia'nın yıl başının hangi gün olduğunun bilgisini

* Dünya Dışında kurulacak olan Asgardia Uzay Ülkesinin hepimiz tarafından bilinen tasarım görselinin gösterilmesi

* Erkek ve Kadın bireylerin dengeli sayılarda Asgardia Uzay Ülkesine kazandırılması gerektiğini ve Kadınların bu konuda bilgilendirilmesi ve katılımcı sayı oranlarının az göründüğünün ve kazanılması gerektiğinin özellikle altını çizdi.

* Uzay Ortamında bedensel temizliğin dünyamızdakinden daha zor olduğunun saç ve sakal gibi temel temizliğin nasıl yapıldığı konusunda görsel görüntünün sunulması

Sunumun bitirilmesi ve gelişmeleri

Asgardia Vatandaşlarımızdan Makine Mühendisi branşında oldukça yol ve yaş aldığı belli olan ilk bireyimiz ilk sorusunu gerçekleştirdi.

Uzayda kurulması ön görülen yaşam alanı tasarımın yer çekimi probleminin çözümlenip çözümlenmediği hakkında sorusu ile start aldı . Benim anladığım bu konular üzerinde halen çalışmaların sürdüğü konusundaydı, lakin bu sorunu çözmüş olsalar bile yeni geldikleri Türkiye Cumhuriyeti'ndeki bizlere, Uzay Ulusu vatandaşlarımıza ne kadar cevap verilebilir bu soruyu bir de ben size soruyorum ülkemin güzel vatandaşları. Sonuç olarak biz halen çifte vatandaşız ve ilk özümüz Asil ve Zeki TÜRK MİLLETİ  ilelebet " NE MUTLU TÜRK'üm DİYENE " böyle doğduk böyle yaşayıp , böyle daima anılmaya devam edeceğim Bununla Birlikte Birde ASGARDIAN ruhunu büyütüyorum, yaşatıyorum içimde

Dinlenme Molası ve toplantı devamındaki gelişmeler

Miss Lena De WINNE Asgardia Ulusunun diğer ülkelerde yaşamakta olan vatandaşlarımızın  Projelerinin sunumuna başladığı an Bu Projeler hali hazırda yönetimde bulunan ve ASGARDIA UZAY KRALLIĞI Ulusal Başkanımız  Igor ASURBEYLİ tarafından da bilindiğini bildiğimizden dolayı fikirleri almak yerine faydalı olmak için vermek yolu olan düşüncemizi paylaşarak ilerleme yolunu seçtik.

yine Bir el Kalktı Kendini Tanıttı : Koray Erhan DOĞRUL ve Branşını Söyledi

Bu filizlenen en güzel tohumlardan biriydi benim için.

vatandaşlarımız şu andaki yaşadıkları sistem içerisinde ailelerine bakıp , çocuklarını büyütüp , ev ve diğer gider masraflarını karşılamak üzere kurulu bir sistemi var.  Bu sistem içerisinde yaşarken diğer yandan uzayda bir üst kurmaya çalışırsak bu çok büyük bir zaman kaybına ve maddi anlamda daha büyük bir masraf çizelgesi ile bizleri baş başa bırakacaktır dedi .

Miss Lena De WINNE ülkemizin kurulması için maddi gelirin kazanılması gerekmektedir bu konuyla ilgili bir öneriniz  çözüm öneriniz var mı diye sordu?

Elbette var Tüm dünyada bulunan tüm vatandaşlarımızı bir çatı altında toplamak . Bunu var olan hiç bir kara parçası üzerine kuramayız. Kara parçası üzerinde çizilen çizgiler için kan döktü bütün ülkeler , Bizlere ilk başta izin veren bir ülke bile olsa ASGARDIA 'nın gelişimi ile onlara sorun teşkil edeceğimizi düşüne bilirler öyle olmadığı halde. biliyorum ki ASGARDIA Ulusunun içerisinde mesleki anlamda gelişimini tamamlamış çok yetenekli insanlar var ve öte yandan bizim gerçeğe dökmemiz gereken bir projemiz var. Bu ise Uzayda ÜLKE KURMAK bunun temellerini ise Dünyamızda Coğrafi bölge olarak en zor yaşam koşulları içerisinde  kurmalı ve bu çatı içerisine Ham madde getirilmesi için çalışmalıyız. İnsanlarımız Ham maddeyi her alanda en iyi şekilde üretimin gerçekleştirir. aynı zamanda uzay ülkemiz içinde parça üretir. ve bu üretilen ürünler Dünya pazarına sunulur ve nakit e çevrilir . Ben inanıyorum bu projeye gönül veren her vatandaşımız yaşam alanları için güzel olanaklar sağlanırsa ortak amaç için her kez seferber olacaktır.

Çatımızı Dünyada kurabileceğimiz tek yere var bu da Uluslararası sınırların dışı yani okyanuslar. Dünyamızın 4/3 ü deniz ile kaplı . Burdan besin elde edebiliriz . Güneşten ve rüzgardan yararlanarak elektrik üretebiliriz. Dünyamıza hiçbir zarar vermeden dengeleri koruyarak mücadelemizi açıkça verebiliriz.

Eyer biz bir çatı altında bir araya gelmez isek şuanda uzayda bulunan 1978 yılından bu yana uzaya gönderilen sayısı 500 leri aşmış roket yakıt tanklarını bu konuda uzay çalışmaları yapan diğer ülkelere kaptırırız. Bu tankların her birinin içi kaç insan alır bunu bir düşünün . biz bunları bir bire birleştirecek pazzıl yada lego gibi düşünün ara parçalar yaparak masraftan kısa biliriz. Ya bunu yaptılar biz bilmiyoruz yada halen orada ve bizim buna ulaşmamızı bekliyorlar. Dünyadan uzaya taşıyabileceğimiz kg çok önemli  .

Bu kg birimi ne kadar artarsa maddi anlamda Asgardia halkını daha çok çalışmaya para, ham madde kazanmaya ve gecikmeye neden olacak etkenler çıkacaktır . En önemlisi ise zaman faktörü. Yaşı ileride olanın gelişim çağında bulunan gençlerimizden daha fazla çalışması gerekmektedir bu projede. en yaşlımız 10 - orta yaşlımız - 8 - gençlerimiz 3 çalışmalılar gerekmektedir . sebebi onların eğitim için çok yollarının olması ve zaten 3 oranın bile onları haylice meşgul edeceği düşüncesiydi. Emekli olan kişilere amaç verildikten sonra onlar çalıştıkça dahada genç hissederler kendilerini ve daha mutlu olurlar onlar nede olsa bizi büyütmek için çok yoruldular buna alıştılar ve büyüdüklerinde birden boşluğa düşmüş gibi hissediyorlar kendilerini  .

Dünya üzerinde hiç bir kara parçası güvenli alan değildir. Her an Sular altında kalabilme riski yaşamaktadır ben depremzedeyi m .3 dk benim ve bu durumu yaşayan insan için ne kadar önemli ve değerli aynı zamanda yok olabilmesi için yeterli bunu ancak yaşayan anlaya bilir.

aynı zamanda en önemli amacımızı unutmamamız gerekmektedir . Bu amaç dünyamızı dış uzaydan gelebilecek tehlikeden korumaktır. fakat aynı zamanda canlı hayatını kara parçalarının sular altında kalma tehlikesine karşıda korumak ile mükelleftir. Asgardia aynı zamanda sığınılacak bir Ülke misyonunu da üstlenmiştir.

bir el daha kalktı ve şöyle dedi

deniz tabanlarımızda çıkarılmayı bekleyen bir sürü batık gemi var bunları çıkara biliriz. Bunları hurda olarak satabiliriz ve bununla Bu geminin işası için çalışa biliriz.

ve bir el daha kalktı

Ben gemide makine mühendisiyim yapılamaz değil yapıla bilir fakat bir gemiyi bir yerden başka bir yere taşınma işlemi masraflı olacaktır.

ve bir el daha kalktı toplantımıza katılan en genç kız kardeşimiz 14 yaşında kendi lisanımızda olmalı bizler pazıla gibi dünyanın her yanına dağılmış vaziyetteyiz bizim güçlü bir yapıştırıcıya ihtiyacımız var

ve bir el daha kalktı

sanatta olmalı içinde

ve bir el daha kalktı

ben İnşaat işçisiyim

ben Müzik yapıyorum

ben Börekçiyi m

ben Fizikte çözülmemiş olan bir denklemi 300 sayfa formül yazarak kanıtlayan biriyim

ben PC program yazılımı ile uğraşıyorum

ben Yapay zeka üzerinde çalışmalar yapıyorum

ben Dünyada en iyi hastane inşaat projesinin nasıl yapılacağını denetleyen insanım

ben Gemiciyim

ben yaprağım

ben sevgiyim

ben bilgi

ben tercümanım

ben inşaat sektöründe yönetimdeyim

ben bizi bir araya getirmek çabaladım

ben yöneticiyim

ben anestezi doktoruyum

ben askerdim şimdi doktorum

ben satış sözcisiyim

ve böyle devam etti.

benlerden koca bir biz olduk o gün

Sizleri Çok seviyorum ve ona birinizle gurur duyuyorum. Geleceğin güzel bir şekilde tasarlanması için bir şeydir. Bir çatıdan toplanmaya ihtiyacımız var sonra bu kurduğumuz çatıyı sökerek uzaya taşımayı ve orada yaşarız ilelebet.

Gözlemci Bakış açılışı gösterilmek İstanbul'da yapılan ilk toplantılarımız için emeği geçenlerde hepinize teşekkür ediyorum.

Sevgi ve Saygılarımla

Asgardlı

Koray ERHAN DOĞRUL

Görsel Sahne ve Işıklandırma Tasarımcısı /

Proje Tasarım ve Uygulama Yönetimi

kedworldwide@gmail.com

Gönderen: İSTANBUL / TÜRKİYE

Milletler insanlık tarihi boyunca biriktirdiği kültürü her defasında kendilerine saklıyor ve göstermelik sunuyor. Karşı taraf ise bu kültürü ya hatalı bir şekilde özümsüyor ya da karşı taraftan etkilenerek içine kapanıyor. Milletlerin içine kapanmasının ne kadar problemli olduğunu herkes bilir...

Öncelikle insanlara eğitim verirken öncelikli hedef olarak kültür paylaşımının ve karşı tarafın senin kültürünle yaşamasının ayrıcalık olduğu bilinci verilmeli. Bu eğitim verildikten sonra diğer milletini kutsamadaki değerlerin ilüzyondan ibaret olduğu farklı çevrelerde hatta farklı ırkların arasında bulundukça anlaşılacaktır.

Böylece karşımıza yepyeni bir kapı açılacak ve gün geçtikçe kültürlerin işe yaramaz, sanat değeri taşımaz, sosyolojik olarak toplumu şekillendirmeyecek kısımları unutulacaktır. Örneğin Türk tarihindeki göçebe hayatın artık yaşamımızın hiç bir yerinde etkisi olmadığı gibi. Ardından Türk tarihindeki gibi milletini kutsamak giderek azalacak örneğin uygurlar gibi farklı kültürlerden etkilenerek sanat gelişecek hayat üst kademeye yükselecek veya ilk İslam devletleri gibi dine ideolojilere ya da farklı oluşumlara kapı açacak ve bizim kültürümüzde sahip olmadığımız güzelliklerle etkileşime gireceğiz.

Karşı tarafta eşit derecede etkileşimlerden yararlanacak bu etkileşimden yararlanmak için karşı taraftan daha üstün bir kültüre sahip olmak gerekmediğini düşünsel olarak her şeyin belli bir yararı olduğunu düşünebilen insanlar gayet rahat anlayacaktır.

Benim perspektifimde bu şekilde ilerleyen insan yapısı farklı insanlara gitgide yaklaşıcak kültürlerin birbirinden etkileşimi ile kültürlerin problemli kısımlarından kopulurken yeni bir uygarlık oluşacak.

Mısır veya yunan kültüründe olduğu gibi kültürlerin yararlı yanlarının yayılması için medeniyetlerin yıkılması ve zeki insanların meraklarından ötürü bu kültürleri araştırıp bize geri kazandırmasının artık global dünyamızda gereklilik arz etmediğini bizi globalleştiren araçlarla yapılabileceğini inanıyorum. Detaylı baktığımızda sosyal medyada kültürler, milletler, ikili konuşmada insanın inandıkları ve yapısı gereği karşı tarafı düşman atfeden dialoglar olmasına rağmen fark edileceği üzerine farklı kültürlerin güzel yanlarını fark eden saygı duyan ve karşı tarafın milletini o güzel yanlarıyla hatırlamaya çalışan insan yapısıyla da karşılaşıyor. Hepimizin bu değer kümesi içinde birleşmemiz dileğiyle.

Tüm kültürlerin Mısır medeniyeti örneğindeki gibi hepimize yarar sağlaması dileğiyle.

*Mısır medeniyeti tıp terminolojisi alanında başvurulan en önemli medeniyetlerden biridir.

Albert Einstein

September 27, 1905 . On this date, while he was employed at a patent office, Albert Einstein published a paper titled “ Does the Inertia of a Body Depend Upon Its Energy-Content? ” It was the last of four papers he submitted that year to the journal Annalen der Physik . The first explained the photoelectric effect, the second offered experimental proof of the existence of atoms, and the third introduced the theory of special relativity. In the fourth paper, Einstein explained the relationship between energy and mass. That is, E=mc ² .

What does it mean? It means that, from the standpoint of physics, energy and mass are interchangeable. In the equation:

E is energy
m is mass
c is the speed of light

In other words, energy = mass x the speed of light squared.

It sounds simple, and its simplicity does belie the genius required of Einstein to express it so elegantly. Mass and energy are interchangeable. Plus, a small amount of mass can equal a large amount of energy; after all, the speed of light is a huge number (186,000 miles per second or 300,000 km/s), and, in Einstein’s famous equation, that huge number is squared. So tiny mass can equal big energy.

E=mc ² explains why the sun and other stars shine. In their interiors, atoms (mass) fuse together, creating the tremendous energy of the sun as described by Einstein’s famous equation.

It’s also why, for example, scientists were able to learn how to build a single bomb that could wipe out a city, such as the atomic bombs that destroyed the Japanese cities of Hiroshima and Nagasaki at the end of World War II.

T hese early atomic bombs worked due to nuclear fission , not fusion, but they worked on the principle that a tiny amount of mass could be converted to a large amount of energy, as described by Einstein.

Interestingly, the equation E=mc ² does not appear in “ Does the Inertia of a Body Depend Upon Its Energy-Content? ” That’s because Einstein used V to mean the speed of light in a vacuum and L to mean the energy lost by a body in the form of radiation.

E=mc ² was not originally written as a formula but as a sentence in German that meant:

…if a body gives off the energy L in the form of radiation, its mass diminishes by L/V ² .

Einstein’s 1905 paper describing the interchangeable aspect of mass and energ y was one of four papers he published during what’s now called his Annus mirabilis or miracle year .

These four articles forever changed our human perception of mass, energy, space and time.

Bottom line: On September 27, 1905, Albert Einstein published “Does the Inertia of a Body Depend Upon Its Energy Content?” in the journal Annalen der Physik . In it, he described the interchangeable nature of mass and energy, or E=mc ² .

Fruit flies are still commonly used in space research. The latest resupply mission to the International Space Station on April 2, 2018 included new hardware important for fruit fly research. NASA

On Feb. 20, 1947, the humble fruit fly boldly went where no Earth creature had gone before. Of all things, the historic trip was made on a rocket originally designed by the Nazis.

Toward the end of World War II, American soldiers seized a number of German V-2 ballistic missiles, along with enough component pieces to fill 300 train cars. The V-2s were high-tech, long-range weapons that could fly at a top speed of 3,500 miles per hour (5,632 kilometers per hour) and hit targets standing as far as 200 miles (321 kilometers) away.

Uncle Sam's military realized that V-2s had great scientific potential. In 1946, the armed forces began test-firing them at the White Sands Missile Range in New Mexico. Even back then, there was an interest in the possibility of putting a man in outer space someday. But first, some major technical questions needed answering. For starters, scientists wondered if exposure to cosmic radiation would harm future astronauts.

Starting in 1946, the military launched a series of biological samples into space on V-2 rockets. Seeds from corn, rye and other plants were sent skyward, often reaching heights of 80 miles (130 kilometers) or more above the ground. Most — but not all — of these were recovered post-launch and thoroughly examined by scientists working with the U.S. Navy.

According to the Office of Naval Research, the White Sands Missile Range didn't get around to sending animals into space until 1947. On February 20 of that year, a V-2 loaded with fruit flies traveled 67 miles (109 kilometers) into the air. NASA currently recognizes the altitude of 66 miles (100 kilometers) as the point where space officially begins. Therefore, those bugs are considered the first animals to ever visit the final frontier.

Why were fruit flies chosen for the cosmic journey? Genetically, their species has way more in common with Homo sapiens than you might think. Around 75 percent of all the disease-causing genes present in humans have analogues in the fruit fly's genetic code. Studying fruit flies can therefore teach us a lot about our own genetic make-up, which is a big reason the insects are so popular amongst biological researchers. It's also the reason the White Sands Missile Range wanted to see what would happen to them in outer space.

On the V-2's descent back to Earth, a capsule containing the fruit flies broke away and a parachute slowly lowered it down onto New Mexican soil. The scientists were relieved to see that the flies were still alive. More importantly, the cosmic radiation had no genetic effect on them. In other words, the insects hadn't been mutated in space. That encouraged biologists to launch other animals on V-2 excursions. By the time NASA was founded in 1958, America had sent numerous hamsters, mice and monkeys into space (sadly, though, many of those didn't make it back alive).

Reference: howstuffworks.com' essay by Mark Mancini Apr 5, 2018

Here's what it would take to survive this particular doomsday prophecy

Stephen Hawking had made apocalyptic predictions. The respected theoretical physicist warns that humanity needs to become a multi-planetary species within the next century if we don’t want to go extinct. Last year, he prophesied that we had maybe 1,000 years left on Earth, and the inspiration for this newly-urgent timeline is unclear—except for the fact that Hawking’s new documentary about colonizing Mars is coming out soon.

To be sure, Earth is facing some big problems, including climate change, overpopulation, epidemics, and asteroid strikes. But before we flee this planet like an action hero jumping out of an explosion, let’s think about this for a second. Sure, it’d be great to have a backup civilization somewhere in case asteroids wipe out all life on Earth. And it would be one of the most exciting things humankind has ever done. But what would it actually require?

Finding a second home for humanity

Mars is a somewhat obvious choice because it’s nearby, but it’s not exactly Earth 2.0. In fact, it’s arguably a lot worse off than Earth. It has toxic soil, it’s freezing cold, and the air is unbreathable. Any Martian colony would likely rely on regular care packages from home, which would not work well if Earth was done-zo.

If we really want to find the perfect home away from home, we could look to other star systems: with billions of planets in the Milky Way, there’s a good chance some will have water, land, and breathable air. But so far we haven’t found Earth’s twin, and our telescopes don’t have the kind of resolution that could tell us in detail what an exoplanet is like. Also, it would take hundreds of years to get there, and if those passengers don’t die along the way, they’d likely evolve into a new species before they even got to their new planet.

Bringing enough people

We would need to send significant numbers of people to other worlds in order to ensure the survival of the human species. Small colonies are subject to genetic anomalies from inbreeding, and vulnerable to getting wiped out in accidents.

NASA’s missions to Mars will likely only carry as many as six people at a time to the red planet. SpaceX wants to develop an Interplanetary Transport System to deliver 100 Martian settlers at a time, but at the moment it is nothing more than an imaginary behemoth.

The interstellar route is even more challenging, because we don’t even have an imaginary spacecraft capable of supporting thousands of people for hundreds of years on an interstellar journey.

And in either case, there’s always the politically charged question of: who goes and who stays? Do poor and disadvantaged people get left behind on a hellish world?

Making ourselves at home

If we really want to thrive on another planet, we’ll probably have to adapt the environment to suit our needs. Sure, we might be able to terraform Mars, but it would take about 100,000 years for its atmosphere to become breathable. Hope you’re not in a rush to go outdoors without a gas mask anytime soon.

Paying for it

NASA’s Journey to Mars is expected to cost up to $1.5 trillion. And that’s just for the first crews. Later on, launches bringing settlers and supplies to the colony would probably still cost hundreds of millions of dollars each.

And SpaceX’s plan to build the Interplanetary Transport System sounds great, but CEO Elon Musk has been very open about saying the company has no idea how it would pay for such a vessel.

And exactly who would pay to colonize Mars? Why would the U.S. government spend all that money to sustain a colony? What would we get out of it, besides better chances for the survival of our species? Will the Martian colony produce valuable exports, besides the (obviously awesome) scientific discoveries that would come out of it?

Surely there are a few wealthy Earthlings willing to pay millions of dollars each for a ride to and a habitat on an alien world, but the majority of folks who want to go to the red planet hope to come home afterwards.

Solving the problems that are killing Earth

History has a tendency to repeat itself. Even if we do successfully colonize another planet, we’ll still have to solve all the problems that Earth currently faces. Our technologies are just as likely to destroy the environment on other planets, and epidemics and asteroids could wipe out a Martian settlement much easier than they could obliterate the entire population of Earth.

The television show that Stephen Hawking is promoting is all about how human ingenuity is solving the challenges of colonizing Mars. Well, surely if we can figure out how to survive on a completely alien world, then we can figure out how to survive in our own home—possibly a lot more easily and cheaply than the alternative.

Reference: Popular Science Essay by Sarah Fecht  May 4, 2017

Asgardia NGO İdari Başkan Yardımcısı Lena De Winne’in de katılacağı İstanbul toplantısına sadece birkaç gün kaldı! Katılmak isteyenler, https://www.facebook.com/events/277298449652433/ adresinden katılıp katılmayacaklarını belirtebileceği gibi, zeycanburan@gmail.com adresine mail göndererek de bildirebilirsiniz.

Orada görüşmek dileğiyle!

Just a few days left for the Istanbul meeting where Asgardia NGO The Deputy Head of Administration Ms. Lena De Winne will have participated. Those who want to participate in the Istanbul meeting, please follow the link (https://www.facebook.com/events/277298449652433/) or send an email to zeycanburan@gmail.com.

Hope to see you there!

#Asgardia #Asgardia_Türkiye #Istanbul_Meeting

Sayın Parlamento üyemiz Şeref Kaplan'ın gönderisinden alıntıdır.

https://asgardia.space/en/user/66216/profile/view/

https://asgardia.space/en/blog/63898-i%CC%87stanbul-toplant%C4%B1s%C4%B1na-sadece-bir-kaccedil-guumln-kald%C4%B1just-a-few-days-left-for-the-istanbul-meeting/

Remembering Belka and Strelka

On August 19, 1960, the Soviet Union launched the Sputnik 5 capsule containing 40 mice, two rats, a rabbit, some fruit flies, plants—and a pair of dogs, Belka (“Whitey”) and Strelka (“Little Arrow.”) They were the first living creatures to go into orbit and return safely. And they gave the Soviets confidence to send a human into space less than a year later.

You can see contemporary footage of the space dogs here; https://youtu.be/u4SUH9qITxE .

According to Chris Dubbs, author of Space Dogs: Pioneers of Space Travel, Russian space doctors were at first alarmed when TV transmissions from the Sputnik 5 capsule showed neither dog moving the slightest bit during the first three orbits.

Finally, on the fourth orbit, Belka gave a little shudder and vomited. It seemed to snap both dogs out of a trance, breaking the spell of the strange experience of being without gravity. For the rest of the flight they looked more alert.

&

Before Belka and Strelka, there were some failed attempts to return safely earth...

Laika , the first animal to orbit Earth.
The Sad, Sad Story of Laika, the Space Dog, and Her One-Way Trip into Orbit.

A stray Moscow pup; Laika traveled into orbit in 1957 with one meal and only a seven-day oxygen supply. Laika was placed in the satellite on 31 October 1957 and was fitted with a harness and chains that would control her movement. While in Sputnik 2 Laika could stand, sit and lie down, she would be unable to turn around. In the early hours of 3 November liftoff finally occurred, but there were immediate problems. Laika’s heart rate jumped to 240 beats per minute, compared to 103 before launch, while her respiration was almost four times faster. Crucially, the Blok A core of Sputnik 2’s nose cone didn’t separate, which stopped the thermal control system operating properly, raising the temperature to 40 degrees Celsius (104 degrees Fahrenheit). Although Laika’s pulse slowly returned to normal, after five to seven hours she was dead.

You can see contemporary footage of the Laika here; https://youtu.be/I6poX9eah8g

“With hundreds of thousands of nebulae, each containing thousands of millions of suns, the odds are enormous that there must be immense numbers which possess planets whose circumstances would not render life impossible,”

Winston Churchill (1939, from the conclusion of his Lost Extraterrestrial Essay; “Are We Alone in the Universe?”  He wrote these words on the eve of World War II—more than half a century before exoplanets were discovered. )